| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | düşük sıcaklık | low temperature n. | ||
|
The most important disadvantage of Pvc material is low temperature resistance. Pvc malzemenin en önemli dezavantajı düşük sıcaklık dayanımıdır. More Sentences |
||||
| General | düşük sıcaklık | low n. | ||
|
The cloudy weather led to warm overnight lows. Bulutlu hava gece boyunca düşük sıcaklıklara yol açtı. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | düşük sıcaklık | low temperature n. | ||
|
Temperature conditions refer to normal temperature, low temperature, and high temperature. Sıcaklık koşulları normal sıcaklık, düşük sıcaklık ve yüksek sıcaklığı ifade eder. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | düşük sıcaklık | low-temperature n. | ||
|
They say that even the low-temperature premium paints do not make a difference. Düşük sıcaklıktaki premium boyaların bile bir fark yaratmadığını söylüyorlar. More Sentences |
||||
| Telecom | ||||
| Telecom | düşük sıcaklık | low-temperature n. | ||
|
Professor Richard Riman developed a flexible method to control low-temperature water reactions. Profesör Richard Riman, düşük sıcaklıktaki su reaksiyonlarını kontrol etmek için esnek bir yöntem geliştirdi. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | düşük sıcaklık | sub-ambient temperature n. | ||
| Food Engineering | ||||
| Food Engineering | düşük sıcaklık | low temperature long time n. | ||
| Geology | ||||
| Geology | düşük sıcaklık | alpha quartz n. | ||
| Geology | düşük sıcaklık | low quartz n. | ||